Medikal Estetik

Yüz estetiği tedavileri yüz özelliklerini geliştirmek ve gençleştirmek için çeşitli seçenekler sunar. Her tedavi belirli endişeleri gidermek için özel olarak tasarlanmıştır ve ayrıntılı bir estetik konsültasyonun parçası olarak en iyi şekilde seçilir.

Botox, kaslara giden sinir sinyallerini geçici olarak bloke eden, kas aktivitesini azaltan ve tedavi edilen bölgeyi rahatlatan bir enjekte edilebilir tedavi sınıfıdır. Belirli yüz kaslarına enjekte edildiğinde, kaşlarını çatma, gözlerini kısma veya gülümseme gibi tekrarlayan yüz ifadelerinden oluşan dinamik kırışıklıkların görünümünü etkili bir şekilde azaltabilir. Yaygın tedavi alanları arasında yatay çizgilerin yumuşatılabileceği alın, kaş çatma çizgileri için kaş arası (kaş arası) ve gözlerin dış köşelerindeki kaz ayakları yer alır. Bu kasları gevşeterek mevcut çizgilerin yumuşamasına ve yeni kırışıklıkların oluşumunun önlenmesine yardımcı olarak daha taze ve genç bir görünüm sunar.

Botox tedavilerin faydaları çoktur. Minimum aksama süresi ve rahatsızlıkla yaşlanma belirtilerini azaltmak için cerrahi olmayan bir çözüm sunarlar. Sonuçlar genellikle birkaç gün içinde görülmeye başlar ve kişinin tedaviye verdiği cevaba bağlı olarak birkaç ay sürebilir. Ek olarak genç hastalarda önleyici olarak kırışıklıkların başlangıcını geciktirmek için kullanılabilir. Kaş düşüklüğü veya yüz asimetrisi gibi olası yan etkilerden kaçınmak için uygun anatomik bilgi ve enjeksiyon tekniklerinin gerekli olması nedeniyle, bu tedavilerin başarısının uygulayıcının becerisine ve hassasiyetine bağlı olduğunu unutmamak önemlidir.

Fokuslu Ultrason, ciltte zamanla oluşan yaşlanma belirtilerini ameliyatsız olarak azaltmayı amaçlayan medikal estetik uygulamasıdır. İşlemin gerçekleştirilmesinde tıpta uzun yıllardır güvenle kullanılan ultrason teknolojisi kullanılmaktadır. Fokuslu ultrason uygulaması medikal estetik alanında ve hastalar arasında HIFU (yüksek yoğunluk odaklı ultrason) teknolojisi, odaklanmış ultrason, doublo, ultherapy gibi isimlerle ifade edilebilmektedir. Yüz, kaş, boyun, gıda ve boyun bölgesinde invaziv olmayan sıkılaştırma sağlar. Yüzümüzde ve boynumuzda, deri altında, ağsı bir şekilde tüm yüzü derinlemesine saran ve yüz kaslarını dermise bağlayan taşıyıcı bağ dokusu yapısı bulunmaktadır. Bu bağ dokusu, yağ hücrelerinin arasına serpiştirilmiş kollajen lifleri ile temas halinde olan elastik fibrilasyonlu bir yapıdır. Bu bağ dokusu üstte alın kaslarının iç kısmına tutunur, altta ise platisma bandı ile devam eder. Gözü çevreleyen kaslar olan platismaya ve boyundaki bağ dokusuna yapışıktır. Burun kenar çizgilerinin bulunduğu bölgede dudağı yukarı çeken, dudağı çevreleyen, dudağın köşelerini aşağı çeken kaslar ve gülme kası ile bağlantılıdır.

Odaklanmış ultrason bu bağ dokusunu hedef alır. Fokuslu Ultrason ile cilt gençleştirme yani ameliyatsız cilt germe işlemi boyun ve dekolte bölgesinin yanı sıra yaşlanma belirtilerinin, sarkmaların ve kırışıklıkların en çok görüldüğü bölge olan yüzün her bölgesine uygulanabilmektedir. Kaz ayağı, kaş, göz kapağı sarkması, gıdı sarkması, yanak sarkması, çene hattı sarkması olan kişilere, boyun bölgesinde deri hasarı olanlara cildi toparlamak amacıyla uygulanır. Fokuslu Ultrason ile yüz ovali toparlanabilir, kaş kaldırılabilir, kaz ayağı çizgileri azaltılabilir, boyun ve dekolte derisi sıkılaştırılabilir, gözenekler sıkılaştırılabilir.

Yaşlanma ile birlikte vücudun çeşitli bölgelerinde çizgi ve kırışıklıklar meydana gelir. Yüz bölgesinde oluşan çizgi ve kırışıklık görüntüsünün iyileştirilmesinde dermal dolgu madde uygulaması kullanılabilir. Dermal dolgu madde uygulaması yüz bölgesinde oluşan çizgi ve kırışıklıkları doldurarak dudak veya yanak gibi bölgelere hacim kazandırabilir. Dermal dolgu maddeleri ile yapılan dolgu işlemleri kalıcı değildir. Dolgunun ne kadar süre dayanacağı dolgu maddesinin türüne ve enjekte edilen bölgeye bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bununla birlikte genellikle 6 ilâ 18 ay arasında kalıcılık gösterebilir. Dolgu işleminde uygulama yapılacak bölgenin anatomisine uygun enjeksiyon teknikleri kullanılır. Uygulanacak olan enjeksiyon tekniğine bir uzman tarafından karar verilir.

Yüz ve dudak dolgusu yüzdeki hacim kaybını geri kazandırmak ve yaşlanma belirtilerini azaltmak için kullanılan estetik bir işlemdir. Yüz ve dudak dolgu işleminde uygulanacak bölgeye göre farklı dolgu maddeleri kullanılabilir. Deri altına enjekte edilen dolgu maddeleri ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü azaltabilir, dudakları dolgunlaştırabilir ve yüz konturlarını iyileştirebilir.

Yüz dolgu işlemleri, estetik tıbbın popüler uygulamalarından biridir. Dolgu işlemi yüzün çeşitli bölgelerine uygulanabilir. Bu bölgelerden bazıları şu şekildedir:

• Alın ve Kaş Arası: Alın çizgileri ve kaş arasındaki kırışıklıklar için dolgular kullanılabilir. Bu bölgeye yapılan dolgu işlemi ile yüz ifadesinin daha genç görünmesi hedeflenir.
• Göz Altı: Göz altı torbaları ve çukurları için özel olarak geliştirilmiş (daha ince yapıda) dolgular kullanılır. Göz altı bölgesinin hassas yapısına uygun olan bu dolguların uygulanması ile yüz hattında doğal bir görünüm elde edilebilir.
• Elmacık Kemikleri: Yüzün orta kısmındaki hacim kaybını geri kazandırmak ve elmacık kemiklerini belirginleştirmek için dolgu işlemi uygulanabilir.
• Dudaklar: Dudak bölgesine yapılan dolgu uygulamaları dudak hacmini arttırmaya, dudak çizgisini belirginleştirmeye ve dudak üzerinde oluşan ince kırışıklıkları azaltmaya yardımcı olabilir.
• Nazolabial Kıvrımlar: Burun kenarından ağız köşelerine uzanan nazolabial kıvrımlar için dolgu uygulaması yapılabilir. Bu bölgeye yapılan dolgu gülümseme çizgilerini yumuşatarak yüz ifadesini canlandırmaya yardımcı olabilir.
• Çene ve Çene Çizgisi: Çene konturunu düzeltmek ve çene çizgisini belirginleştirmek için yapılan dolgular, yüzün alt kısmına hacim kazandırarak daha keskin bir çene hattı oluşturabilir.

Bu bölgelere yapılan dolgu işlemleri yüzün genel görünümünü iyileştirmek ve yaşlanma belirtilerini azaltmak için etkili yöntemlerdir. Bununla birlikte her bölge için uygun dolgu maddesinin seçimi ve doğru enjeksiyon tekniğinin uygulanması oldukça önemlidir. Uygulama yapılacak bölgenin anatomisine ve hastanın ihtiyaçlarına göre en uygun dolgu maddesi ve tekniğin seçilmesi gerekir.

Yüz mimikleri, zaman içerisinde ince çizgilerin ve kırışıklıkların oluşmasına yol açıyor. Bu durum kişide estetik bakımdan bir hayli rahatsızlık verici bir boyut kazanabiliyor. Çünkü mimik çizgileri herkeste olmasa bile çok sayıda kişide olduğundan daha yaşlı bir görünüme sebebiyet verir. Dolayısıyla yaşlanma ile birlikte ortaya çıkan ince çizgiler kadar mimik çizgileri de medikal estetik girişimlerin hedeflerinden biridir. Bu ince çizgileri ortadan kaldırmak için uygulanan tedavi seçeneklerinden biri de botulinum toksin uygulamasıdır.

Sadece mimik çizgilerinin değil ince kırışıklıkların ortadan kaldırılmasını da sağlayan bu uygulama oldukça başarılı neticeler almayı sağlayabiliyor. Kısa zamanda uygulanan bir işlem olması nedeniyle hastaların bu enjeksiyon için iş hayatına ya da sosyal yaşantısına uzun bir ara vermesine gerek kalmıyor. Bu yönüyle de bir hayli konforlu medikal estetik işlemlerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Botulinum Toksin Uygulaması Nasıl Etki Eder?

Bu işlemden faydalanmak ve ince çizgi görünümünden kurtulmak isteyenlerin öncelikle merak ettiği husus nasıl etki ettiği oluyor. Bu işlemin etki mekanizması, kasların kasılmasını geçici olarak bloke ediyor olmasından kaynaklanıyor.

Bu bloke de toksin sinir uçlarından bir maddenin salınımını engellemesi ile ortaya çıkıyor. Enjeksiyon işleminin yapılmasının ardından toksinin gönderildiği bölgede mevcut olan kaslar bir süre kasılmaz. Bu sayede ciltte meydana gelmiş olan ince çizgilerde de bir açılma olur ve ince çizgi görünümü ortadan kalkar.

Genellikle yüz bölgesinde mimiklerden kaynaklanan çizgiler nedeniyle tercih edilen bir işlemdir. Ancak farklı vücut bölgelerine de uygulanabildiğini belirtmeliyiz. Bu bölgeler ve uygulama amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:

• Gözün dış bölümünde yer alan kaz ayakları olarak adlandırılan ince çizgiler
• Kaşların çatılması nedeniyle oluşan kaş arasındaki ince çizgiler
• Alın bölgesinde meydana gelen çizgiler
• Burun kökünde oluşan ve tavşan çizgileri olarak adlandırılan çizgiler
• Kaşlara şekil verilmesi amacıyla kaş çevresi
• Ağız etrafında oluşan mimik çizgileri
• Dudak kenarlarından çeneye doğru uzanan ince çizgiler
• Çenedeki portakal kabuğu görünümünü gidermek amacıyla çene bölgesi
• Boyun bölgesindeki ince kırışıklıklar ve çizgiler
• Burun ucunun hafifçe yukarı yönlü kaldırılması

Cilt altına yerleştirilen PDO iplerle cildi gerginleştiren ve canlı bir görünüme kavuşturan 4D ip estetiği ameliyatsız medikal estetik yöntemidir. Cilde yerleştirilen bu ipler PDO (Polidioksanon) adı verilen materyallerden elde edilir. Cil içine yerleştirildiğinde fibroplastik aktivasyon başlatır ve bu da yeni kollajen ve elastin hücre üretimini sağlar. 4D ip estetiği, cildin analizi yapılarak ihtiyaca göre belirlenen iplerle kombine edilerek cilde yeniden boyut kazandırmayı da sağlamaktadır. Yüzün ovalitesini sağlayan, kollajen üretimini arttıran 4D ip estetiği ile sarkan cilt kaldırılır ve dolgunluk verilir. Ameliyatsız olan bu teknik sayesinde 10 yaş gençleşmeniz mümkündür.

4D İp Estetiğinin Etkileri Nelerdir?

Cilt sarkıklığını gidererek cildin yukarı doğru kalkmasını sağlar. Yüz yuvarlaklığını istenen şekilde düzenler.

7-9 ay boyunca dokuda kalan ipler sayesinde cildin yerçekimi etkisine karşı direncini arttırarak, sarkmaya karşı önlem alınır.

İplerin yerleştirildiği dokuda yeni hücre oluşumu gerçekleştiği için ciltte elastikiyet artışı gözlenir ve sıkılaşma meydana gelir.

Yüzdeki hacim kayıpları, yüz ovalitesi düzeltilir.

4D İp Estetiğinin Etkisi Ne Kadar Sürede Başlar?

Yöntem uygulanır uygulanmaz gözle görülür şekilde sarkıklar azalmaya başlar. Fibroblast aktivasyonu sürekli devam ettiği için ciltteki olumlu etkiler ilerleyen zamanlarda da görülmeye devam eder.

4D İp Estetiği Kalıcı Bir Yöntem midir?

Yapılan çalışmalara göre 2 – 4 yıl arasında bir kalıcılık gözlemlenmiştir. Yaş, genetik yapı, metabolizma hızı ve çevresel etkenler bu süreyi etkileyebilmektedir.

4D İp Estetiği Hangi Yöntemlere Birlikte Uygulanabilir?

Dolgu, PRP, Mezoterapi gibi yöntemlerle uygulanması uygundur. Kişinin ihtiyacına göre bu yöntemlerle kombine edilmesi etkili sonuçlar elde edilebilmektedir.

Lazer ile Dövme Silme genellikle lazer teknolojisi kullanılarak ciltteki dövmelerin ortadan kaldırılması işlemidir. İnsanlar bazen dövme kararlarından pişman olurlar ve bu kararların rahatsızlık, endişe veya utanç kaynağı olduğunu düşünürler. Kaldırma nedenleri arasında geçmişteki bir taahhütle ilişkilendirilen bir resmin veya adın artık istenmemesi veya yalnızca kişisel tarzda bir değişiklik yaşanması yer alabilir. Dövmeler genellikle kalıcı olarak kabul edilse de, Lazerle dövme silmeyi düşünüyorsanız Mersin Vizyon Göz Hastanesinde, cildinizi eski durumuna döndürmek için en son teknolojileri sunar.

Hastanemizde dövme silmede üstün teknolojisi ile tanınan son teknoloji YAG lazer kullanılmaktadır. Bu gelişmiş lazer, dövme mürekkebini hedef alan güçlü bir ışın yayarak onu daha küçük parçacıklara ayırır. Bu parçacıklar daha sonra vücudun lenfatik sistemi tarafından emilir ve doğal olarak elimine edilir. Ek olarak, Q-switch işlevi, dövmenizin spesifik özelliklerine göre tedavinin hassas bir şekilde kişiselleştirilmesine olanak tanır. Bu, her hastaya kişiselleştirilmiş bir deneyim sunarak kişiye özel ve etkili bir dövme silme işlemi sağlar.

Medikal cilt bakımı, cilt tipine göre cilt tipine uygun bakım prosedürünün belirlendiği uygulamadır. Analiz, temizleme, buhar terapisi ve nemlendirme gibi aşamalardan oluşan medikal cilt bakımı kişilerin ihtiyaçlarına göre değişen bir uygulamadır.

Medikal Cilt Bakımı Nasıl Yapılır?
• Analiz Aşaması: Her cildin ihtiyacı olan bakım kişiden kişiye farklılık gösterir. Cildin neye ihtiyacı olduğunu analiz edip buna göre aksiyon alabilmek için cilt bakımında ilk adım analizdir.
• Temizleme Aşaması: Ciltte biriken makyaj kalıntıları ve yağlar giderilir. Bitkisel ürünlerle cilt nazikçe soyularak diğer işleme hazırlanır.
• Buhar Terapisi Aşaması: Buhar terapisi ciltteki gözeneklerin açılmasını sağlar. Bu sayede ciltteki yağ ve siyah noktaların temizlenmesi çok daha kolay olur. Cilde yüksek frekans verilerek derinlemesine bir cilt temizliği sağlanır.
• Nemlendirme Aşaması: Nemlendirici özelliğe sahip besleyici cilt bakım maskeleri uygulanarak işlem tamamlanır.
• Başvuru Dönemi: Medikal cilt bakımı yaklaşık 1 buçuk ile 2 saat arasında değişmektedir. Cildin gerektirdiği bakım uygulamalarına göre süre uzar veya kısalır.

Cilt bakımı ciltteki makyaj kalıntıları, ölü deri, siyah noktalar gibi unsurları ortadan kaldırır. Ayrıca cildin fazla yağlardan kurtulmasına yardımcı olur, sebum dengesinin kurulmasına yardımcı olur, ince çizgilerin görünümünü azaltır, iç ve dış etkenlere bağlı yaşlanma belirtilerini ortadan kaldırır, cilt lekelerini ve yüz eşitsizliklerini giderir. Medikal cilt bakımı aynı zamanda cildin nemini ve elastikiyetini geri kazanmasını da sağlamaktadır.

İstisnasız her insanda işe yarayan bir yöntemdir. Cilt tipine uygun bakım yapıldığında ve kişinin şikayetleri dikkate alındığında cilt bakımının kötü sonuç verebileceği kimse yoktur. Uygulama hem kadınlara hem de erkeklere yapılabilmektedir.

Lazer epilasyon istenmeyen tüylerin kalıcı olarak yok edilmesidir. Lazer ışınları göz kırpacak hızda aralıklarla kıl köküne yönlendirilir. Kıl kökü ısıtılır, kuruyan kıl kökü bir daha çıkmaz. Lazerin ışığı melonin pigmenti tarafından emilir, böylece uygulamanın alın dokusuna zarar vermesi önlenir. Hızlı ve oldukça basit bir uygulamadır. En sık kullanılan estetik uygulamalardan biri de lazerle uygulanan kalıcı epilasyon tedavisidir.

Lazer ışınları kullanılarak kıl kökleri kurutulur ve tekrar çıkması engellenir. Uygulama farklılıklarında ten rengi ana etkendir. Kullanılan lazerin dalga boyu nedeniyle Alexandrite lazer açık renkli ciltlerde çok daha etkili olmaktadır. Koyu tenli hastalarda Diode lazer uygulaması tercih edilmektedir. Muayene sonrasında özel bir lazer tipi seçilir.

Diode lazer ütülemenin seans aralıkları kişiden kişiye değişebilmektedir. Bunun nedeni ise uygulama alanlarının farklı olmasıdır. Tüm vücut epilasyonu için genellikle beşer hafta aralıklarla 6 ila 8 seanslık bir süre yeterli olacaktır. Epilasyon tedavisine genellikle ergenlik döneminden sonra başlanabilir. Koltuk altı, bikini bölgesi ve bacaklara yapılabilir.

Lazer epilasyonun vücutta uygulandığı alanları şu şekilde sıralayabiliriz.

Boyun ve Ense
Yüz ve Çene
Koltuk Altı ve Kol
Göğüs ve Sırt
Bacak
Bıyık ve Sakal Üstü
Genital ve Bikini Bölgesi

Lazer Epilasyon uygulamaları sağlığa zararlı değildir. Lazer epilasyon uygun cilt yapılarında uygulandığı takdirde herhangi bir risk taşımamaktadır. Kalp pili bulunan ve ileri düzeyde diyabet hastası olan kişilere yapılmamalıdır. Uygulama yapılan bölgede sivilce, güneş yanığı gibi cilt sorunları varsa sorunlar giderildikten sonra işlem yapılabilir. İşlemin yapıldığı bölgelerdeki kızarıklıklar 1 – 2 gün içerisinde geçecektir.

Ameliyatsız yüz germenin etkileri genellikle hemen fark edilir, ancak yapılan işleme dair sonuçlar genellikle birkaç hafta veya ay içinde ortaya çıkar. Uzun vadeli sonuçlar, cildin yeniden yapılanması ve kollajen üretiminin artmasıyla birlikte gözle görülür şekilde fark edilir.

Ameliyatsız yüz germe, hızlı iyileşme süreci ve fark edilir sonuçlarıyla estetik dünyasında sıklıkla tercih edilen yöntemlerin arasında yer alır. Ancak bu işlemi düşünen herkesin, bir estetik doktoruna danışması ve kişinin yüz yapısına uygun bir plan oluşturulması açısından önemlidir.

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi Nedir?

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi, günümüzde estetik ve dermatoloji alanında öne çıkan, cerrahi olmayan yüz germe yöntemlerinden biridir. Bu yöntem, özellikle ip askı tedavisi olarak da bilinir ve cildin sıkılaştırılması, kırışıklıkların azaltılması ve yüz konturlarının belirginleştirilmesi amacıyla tasarlanmıştır. İple Yüz Germe Tedavisi, minimal invaziv bir yaklaşım sunarak, kısa sürede etkili sonuçlar elde etmeyi amaçlar.

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi Tekniği ve Uygulaması

İple Yüz Germe Tedavisi, özel olarak tasarlanmış biyouyumlu iplerin cilt altına yerleştirilmesi işlemine dayanır. Bu ipler, genellikle polidioksanon (PDO) gibi vücut tarafından zamanla emilebilen malzemelerden yapılır. İplerin cilt altına yerleştirilmesi işlemi, lokal anestezi altında gerçekleştirilir ve işlem süresi genellikle 30 dakika ila 1 saat arasında değişir. İpler, cilt altına yerleştirildikten sonra, cilt dokusunu destekleyerek ve kaldırarak sıkılaşma ve gençleştirme etkisi yaratır.

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi Etki Mekanizması

İp Askı Tedavisinin etki mekanizması, cilt altına yerleştirilen iplerin, ciltte “mekanik bir lift” etkisi yaratmasıdır. Ayrıca, ipler cilt altında kollajen üretimini teşvik eder, bu da cildin doğal elastikiyetini ve sıkılığını artırır. Tedavi, cilt altı dokuları yeniden yapılandırarak, yüz konturlarını daha genç ve dinamik bir görünüme kavuşturur. İplerin emilimi sırasında, cildin kendi kendini iyileştirme ve yenileme kapasitesi de artar, bu da uzun vadede cilt kalitesinde önemli bir iyileşme sağlar.

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi Uygulama Alanları

İple Yüz Germe Tedavisi, özellikle yüz ve boyun bölgesindeki sarkmaları gidermek için tercih edilir. Ayrıca, kaş kaldırma, yanak ve çene hattını belirginleştirme, boyun ve dekolte bölgesindeki cilt sarkmalarını azaltma gibi çeşitli estetik amaçlarla da kullanılır. Bu yöntem, ciltteki ince çizgiler ve kırışıklıkların azaltılmasına da yardımcı olur, böylece daha pürüzsüz ve genç bir cilt görünümü sağlar.

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi Kimler İçin Uygundur?

İple Yüz Germe Tedavisi, cerrahi müdahale istemeyen ancak cilt sıkılaştırma ve gençleştirme etkileri arayan bireyler için idealdir. Cilt elastikiyetindeki azalma ve yüz konturlarındaki değişikliklerle mücadele etmek için uygundur. Tedavi, genel sağlık durumu iyi olan ve realist beklentilere sahip olan herkes için bir seçenek olabilir.

İple Yüz Germe (İp Askı) Tedavisi Tedavi Sonrası

İple Yüz Germe Tedavisinin sonuçları genellikle hemen fark edilir ve tedavinin etkileri 6 ay ila 2 yıl arasında sürebilir. İplerin cilt altında tamamen emilmesi ve kollajen üretiminin artması ile cilt kalitesindeki iyileşmeler zamanla daha da belirginleşir. Tedavi sonrasında hastaların çoğu, hemen günlük aktivitelerine dönebilir. Ancak işlem sonrası beklenmeyen bir etki görüldüğünde doktorunuza danışmanız tavsiye edilir.

Yaş alma, derinin cilt esnekliğinin kaybolması ve yerçekiminin etkisi ile göz kapağında da sarkmalar yaşanarak deri fazlalığı oluşur. Göz kapağı sarkması bazı kişilerde genetik olarak çok daha fazla ve erken yaşlarda ortaya çıkabilir. Sarkmalar için ameliyatlı ve ameliyatsız tedaviler uygulanır.

Ameliyatsız göz kapağı estetiğinde plazma enerjisi uygulanır. Plazma enerjisi üreten cihazın üzerindeki iğne, cilde temas etmeden yaklaştırıldığında uygulamanın yapıldığı bölgede gaz halinde var olan su buharı ve azot, yüksek enerji ile plazma enerjisine dönüşür. Bu enerji cilt üzerindeki lezyonu veya fazla deriyi buharlaştırarak problemli dokuları yok eder, cilt yeniden iyileşme sürecine girer. Bunun sonucunda fazla deriler uzaklaşır ve ciltte yeniden iyileşmenin etkisi ile tazelenme sağlanır. Hem sarkmalar hem de kırışıklıklar ameliyatsız olarak plazma enerjisi ile tedavi edilebilir. Plazma enerjisi dışında odaklamış yüksek yoğunlukta ses dalgası, altın iğne gibi yöntemler de etkilidir.

Uygulama Uzman Doktor tarafından steril bir ortamda yapılır. Cerrahi bir işlem olmayan ameliyatsız göz kapağı estetiğinde genellikle tek seans yeterlidir. Krem ya da iğne ile lokal anestezi uygulandıktan 30 dakika sonra işlem uygulanır. Kişiye göre değişmekle birlikte işlem ortalama 10-15 dakika sürer. Yoğun sarkma varsa bir ay sonra işlem tekrarlanabilir. Uygulamanın ameliyat gibi etki süresi ortalama 2-5 yıldır. Herhangi bir anestezi sorunuyla karşılaşılmadığı sürece tekrar edilebilen bir uygulamadır.

Ameliyatsız göz kapağı ameliyatından sonra ilk 3-4 gün ödem ve kabuklanma görülür. Ancak pansuman gerekmez. Gözlerin kapatılmasına da gerek yoktur. Kabukların atılmasıyla cildin yenilenmesi 10 gün sürer. Bu esnada kapatıcı özelliği olan güneş koruyucular kullanılmalı, dışarıda güneş gözlüğü takılmalıdır. Hekimin önerdiği şekilde uygun kremler sürülmeli, yüz sık yıkanmalıdır. Yüz işlemden sonraki sabah yıkanabilir. Kişiler biraz acı hissedebilir. Bazı kişilerde kalıcı olmayan kızarıklık ve lekeler oluşabilir. Böyle bir durumda uygun tedaviler uygulanır. Ameliyatsız göz kapağı estetiğinden sonra iz kalmaz ve doğal olmayan bir görüntü oluşmaz.